merhaba paylaşımcı dostlar,
“Şair ve okur dostlarımızı tartışmaya yöneltici bir makaleye biçtiğiniz, böylesi bir değer için çok teşekkürler..” demiştim önceki yazımda dostlarımıza; gerçekten de yazı, seçkide görülünce dostların da ilgisine mazhar olup, karşı görüşleri veya o güne dek özeleştirilememiş veya soruşturulamamış konuları da gündeme taşımaya ve tartışmaya vesile olmaktadır.
Bu tartışma konularının daha çok okunmasını amaçladığımdan, “Yorum Kirliliği” adlı makalemin altına yazılan yorumlara yanıtlarımı konulara göre düzenleyerek, bir makale olarak sunmak zorunda kalınca "Yorum Çemberi" başlığı altında, bir savunma yazısına dönüştürmek gerekiyordu izninizle. Aslında uzun bir kritik, böylesi etkili bir irdeleme yahut öz/eleştiriye zaman alıcıdır ama şimdi, yazmalıyım; söz, savunmanındır artık:
Yorumların Niteliği
Aslında birbirinin kopyası olmayan bir yorum, sayfada var olan içeriğe bağlıdır, böylece özgündür; başkasına ait olan bir yorumsa ancak sayfayı kirletebilirdi, dostlar. Yani "Yorum Kirliliği" adlı yazımda belirttiğime benzer nice yorum vardır. Ama bazı yorumlar da sanki 'özel bir dezenfektan'la yıkanmış bir geri bildirimmiş gibidir; yani yorumdaki ilk cümle bile, bir geri bildirimin tema açısından beklenen bir karşılığıdır, şiiri irdelemek yerine, dostluk ibaresi içeren ifadelerle yetinir. Aslında bir 'İadeî ziyaret' yorumunu hiç kimsenin sevmediğini, ancak bir çemberin devamını sağladığını biliyoruz. Bunun olmaması için savaş verir zaten çoğu dost.
Etkin yorum kalitesi konusunda daha geniş geri dönüşler beklerim aslında; nasıldır, kimlerin tahlili daha iyidir? Bu konuda öne çıkanlar kimlerdir?
Geri Dönüşsüz (Yorumsuz Kalan) Sayfalar
Gerçekte, hiç geri dönüş olmayan bir sayfa hepimizin içini burkutur, bir 'eline sağlık' bile, böyle bir anda ferahlatıcı gelir. Bakış açımız sadece şairine bir duygusal/teknik paylaşım doygunluğu verme gereğinden doğmaktadır. Belki de pratikte gerçekleşmese de, çoğumuzun dileği budur.
Yorumcunun Kalitesi
Bu defaki yazıda kişisel yaklaşımlar da katıştırıldığı için, paylaşımcı cepheden kişisel soruşturmalar geldi. Kendisini yıkamadan başkalarına ders vereni kim dinler ki? Aslında bu yaklaşım, bir dinî hoca için doğru gibi gözükür; her ne kadar biri inancına, diğeri ise bilgilenmesine bağlı olduğundan (doğru bilgilenense, inancına ters düşen işler yapamayacağından). Ancak şahsen, bir edebiyat hocası olsaydım, şiir yazamadığım halde yazma tekniğinden söz edebilirdim; çünkü biri esinlenmeye, diğeri ise bilgilenmeye bağlıdır.
Yorum yazamadığım için yorum beklemekse, hiç mümkün değildir. Yorum, daha önce belirttiğim üzere, bir dost çemberi ile değil, rastgele paylaşımla yapılmalıydı; bu durumda epeyce dayandığım üzere, siteye girişlerimde sayfada asılı olan taze paylaşımlara katılım yapıyordum; diğerlerinin de farklı zamanlarda siteye girişleri dikkate alındığında, homojen bir paylaşım olacağını, yorumları gerçeklikten uzaklaştıran yapaylıklardan veya kişisellikten ırak kalınacağını bekliyordum.
Ancak bu görüş, kısa sürede kimseyi değiştiremezdi. Hiç kimse, bu paylaşım şeklinin ilk boşluğunu göze alamazdı. Böylece siteyi, paylaşımı aracı olarak gören bir gelişim platformuna dönüştüremezdi. Kalıcı bir kısır döngünün sonunda, kalıplaşan dostluklar, belirli bir raf ömrünü dolduranınsa, siteden çekip gittiği ortamlara benzerdi.
Yorumlara Geri Dönüşler
Nasıl oldu bilmem, son yorumlara yazılan yanıtlar, 'bildirim uyarısı' olarak bana dönmedi. Böylesi yorumlar için tartışma ortamının, ilgili şiirin altı olması beklenir hep. O zaman anlamı daha açık olarak gösteren bir kalem işler sayfada, açıklaması hızlı yapılır. Çünkü o şiirlerin derinliği bunu gerektirir; geniş tartışma talebi de o şiirle açılırdı giderek; şairini de onurlandırırdı çoğul katılım.
Yorumların Anlaşılırlığı
Anlaşılır yorum; dilimizin kıstaslarını aşmadığı sürece, imgeli olsa da bir anlam taşır, ama yoruma ilgi duyan olursa, bu yorum daha da açılabilir; ilk yazıldığında her okuyanın anlaması gerektiği düşünülmemiş olabilir elbette, herkesin aynı şiirden başka şeyler çıkarması gibi. Anlaşılırlık sorunu; şiir ve yazılarımda muhtemeldir. bu konudaki tek tepkim, anlaşılırlığa yol alma hıncının güçlenmesidir. Bir dost çemberine anlaşılır yorumla girmek, daha mümkündür belki.
Güne Düşen Şiirlere Yorumsuzluk
Güne düşen şiirler; zaten ödüllendirilmiştir, onu seçenler heyecanla bir kez daha kutlama yorumu yazabilirler. şahsen, kendimin güne düşen herhangi şiirine de gitmişliğim bulunmamaktadır. Gün şiiri olanı, bir kez daha ziyaret etmek mümkün iken, onun için başka bir sayfa açılması ne kadar gereklidir, bilmiyorum; tartışılabilir. Yani bu, bir allerji değil, dublikasyon veya tekerrür olabilir.
Genel Yorumsuzluk / Yorum Azlığı
Yorumsuzluk konusuna değinmek gerekiyordu aslında; elbette ki bu da başka bir olay; ama çemberin dışında kalan ve sadece kendisine değer biçenler de yok değil.
Kendi adıma, siteye girişimde birkaç taze şiire yazıyordum. Taze çünkü; hem girdiğim an itibariyle canlı paylaşıma izin veriyordu, hem de öncekilerse, yorumunu almış oluyordu; ciddi yorumcular içinse, rastgelelikten kaynaklanan bir anlık erdemli paylaşıma cevaz veriyordu. bir yandan çember içi paylaşımcıların zaten kadrolu yorumcuları vardı.
Herkesi yoruma zorlamanın olanaksızlığını da iletmişlerdi şahsıma, kaç keredir kritiklerimde. Gerçekten de, kurucuların böylesi bir zorlamayı, oldukça farklı tekniklerle denedikleri malumdur; çoğu da başarısız olmaktadır, çünkü kendi dar çemberini, dahası egosunu aşamayan, kendi yazdığı hariç şiir olmadığını düşünen, kendi şiirlerinin kritik edilmesine alışamayan, kritikçiyi de aşağılayabilen ne çok şair (!) vardır!
Yapay Çember
Sayfanın yalnız kalışı, yazarını bir burukluğa sürükler hep. Bunun nedeni, sadece şiirlerin kötü olmasındansa; şiircinin içini rahatlatan bir olayla karşı karşıyayızdır; değilse, adına karşı bir alerjinin doğduğu kuşkusu güçleniverir. Belki de burukluk, yapaylığın doğasında vardır; kırılamayan bir çember, geçici dostluk veya kişisellik, şiirin karşısında bir engeldir; gerçek yorumların karşısında bir duvardır.
Ama öte yandan 'yapay çember' derken de, içinde yer almadığınız bir çemberin buruk tadı haiz olduğunu söylemekse, mümkün değildir. İçinde yer alıp da, yapay yorumlar aldığınızı düşünmek bile, şiirlerinizin yeterli irdelenmediği bir ortamı kabullenmek olurdu aslında.
Kısır döngülerle ömrünü sürdüren bir çembere girme dileği değildir aslında amacımız. Yani mümkün olabilseydi, eşdüzeyli bir paylaşımın geçerli olduğu bir dost çemberi kurmaktır yahut böyle bir yaklaşımı benimseyenleri çekmek, odağını değiştirmektir. yani belki de muhafazakâr değildir.
Altın Çemberin Geometrik Noktaları
Oysa çoğu sitede birkaç dost vardır ki, kendileri ritmik gelip gelinmediğine bakmaksızın, özgün yorumlarını bırakır. Kendilerine, allerjiniz olmadığı gibi; kendilerinin şiirlerini beğenmek zorunda olmadığınızı bilirsiniz. Onların, sizin hissettiğiniz gibi, doğru yazmanızı da beklediklerine de eminim ayrıca. Şahsen kendilerine yazmamsa, siteye girdiğim ana rastlayan şiirlerinedir genelde. Yani favori seçip şiirlere gelmeleri hariç, kimsenin peryodik bir yorumcu olması hiç de uygun değildir.
‘Dost çemberi’; yaratılması zorunlu olmayan ama başvurulan bir gelenekselliktir. aynı doğrultuda düşündüğünüzü algıladım efendim. doğrusu da hayıflanmamaktır elbette, ancak yazımın kurgusu; şiirlerin burukluğunu vurgulayıp, görüş paylaşımını pekiştirmekti.
İmge Pazarı
İmge; elbette ki düş gücü veren herşeydir, anlaşılmaz olmamalıdır.
Okunma Sayısı
Elbette ki önemli olandır, okuyanın mükerrer açışını simgeler; sayısı da denetim dışıdır. farklı kişilerin okumadığını 'hit' sayısından algılamaktayız; üyelerin çoğunun tıklaması dileğini taşırız hep.
Yorumlarda Kısaltma
Yazının içeriğinden daha fazla rahatsız etmeyeceğini sandığım bir işti kısaltılmış ‘chat’ ifadeleri; biraz da deyimleşmiş gibidir onlar; temaya odaklanmaya zorlar okurunu. Aslında daha çok, yazıyı açıklamaya çabalayan cümlelere zaman harcamak adınaydı kısaltma çabalarımız.
Seçki Dışı Kalma Korkusu
Seçilip seçilmeme işlemi; kalitesi yüksek şiirin kaç kez okunacağına, herkes tarafından aynı değeri göreceğine ilişkin düşünceler, şiir sanatının güçlü olmayan kıstaslarıdır. Çoğu kez de subjektif değerlendirmelere açıktır seçki kriterleri. Elbette ki bunlar, sanatla uğraşanı meşgûl edemezdi.
Yorum Hacmi
yorum hacmi; söylenebildiği, kalemin dönebildiği kadarıyla anlatmaya çabalayan bir yüreği, sert sözlerle uyarmanız, kişiliğine yönelik eleştirileri de katmanız, sanata ilişkin kaygılarımızı elbette ki azaltamazdı. yorum hacminden vakit bolluğuna bağlantı yapmanız da, ilginç sonuçlar çıkardığınızı, şiirden uzaklaşıldığını gösteriyor. şiirinde, yorumunun sanatsal içeriğindeki bazı noksanlıklar yerine, kişinin fıtratında eksiklikler aramak, naif paylaşım nezaketimizi bozamaz, değil mi?
Yazı ve Yorum Zamanlaması
Zamanlama, kişiye bağlı işlerdir elbette; oranları da dimağın elverdiği bir zihin açıklığı ile ancak mümkündür, bilirsiniz. kişisel izler barındıran bir yoruma karşı yapılan yanıtlar da, elbette ki 'millete cevap yetiştirmek'e indirgenemezdi.
Paylaşımda Yaş ve Saygı
Şairin yaşı, profilinde görülür, bazılarında hiçbir bilgi yer almaz; ancak yorumlaşmadaki gelenekselliğimiz uyarınca 'paylaşım dileği' ve 'selam' gönderilir bu gibi dostlara. Saygı öğesi de, insanî veya sanatına duyulandan ileri gelir aslında; bu sanat içinde yaş sorunu hiç olmamıştı bugüne dek, umarım yaşla ilgili bir yanlış yapmamışımdır.
Bit Pazarı Konuları
Böylesi bir çeşni içinde, doğru yolu bulmanın zorluğu ve özeleştirinin de güçlüğünden dolayı, taşlı yollarda ilerlediğimizi biliyoruz. Umarım, şahsım dahil, tartışarak şairlik yolunda nice adımlar atarız; şahsım olmasa da, dostlar sağolsun, kazansın dilerim.
Öz/eleştiriye açığım; kendimi öncelikle kırar, yerde parçalarım; birilerine, bir gruba çamur atmaktansa. Kişisel kısıtlamalarım olabileceğine ilişkin sorular geldiğin için, kişinin kendini anlatmasının, objektifliğine ikna etmesinin zorluğunu bir kez daha görmek nasip oldu; üstelik, paylaşım yaklaşımları konusunda doktrin mücadelesine girdiğim dostlarımla.
Burada, paylaşım tekniğindeki tüm alt konuları da ilintili olduğu için tartışma kapsamına aldık. Aynen şairin kişiliğinin şiirlerine yansıması gibi; paylaşımın da tüm ayrıntılarının, doğru bir gelişmenin bileşenleri olduğunu düşündüğümüzden.
………………
Çok teşekkürler geri dönüşünüze, düşündürdünüz; sevindirdiniz. Düşünmeye katkıda bulunan, iletişimi güçlendiren yönüne dikkat çeken, paylaşım erdeminize saygılarımı gönderiyorum. Nicelerine, saygı ve selamla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder