bir şiir, eğer yazarının deneyimlerine dayanıyorsa, şairinin kendi özel anları, daha derinlere dalan imgeler yoluyla zenginleştirilerek sunulabilir. empati yeteneği ile birlikte, başkalarının duygularının da öykünülmesiyle; tek başına yaşayamayacağı birçok yaşam örneğini, yazarlık süreci içinde işler, yine kültür paylaşımına benzer olarak diğerlerinin gönüllerine açar. ancak bu anlatım zenginliği, çoğu kez yazarının yaşamışlığına yor'ulur ve yanlışlar için sorgulanır.
bir yazar, yaşamışlık derecesinde empatiye sahip olabilir; kurgulayabilir, imgeleyebilir, sonuçta somutluklara gönderme yapan betimlemelerle canlandırır kafasındaki resimleri.
aslında, kişisel olmadığı, bir kişiye de yönlendirilmediği sürece, her düşünce masum tarafta olmalıdır. ancak, yayın, toplumun değer yargılarıyla kesişen önermeler içerdiğinde, içten içe bir dirençle karşılaşır. olagelen düşünceye karşı bir devrim niteliği taşıyabilir kültürel birikimin patladığı dimağlarda bu süreç.
güzellikleri anlatırken erotizmin, namahrem çadıra girmesine izin verilmez; gözlerinden veya dudaklarından fazlasına yakınlaşan şiirlere de. bilinen öğretimizde de, bu tür yakınlaşmalar kişisel, ailevî kabul edilir ve gizliliği kırmak anlamındadır.
öte yandan özel karşılaşmaların aktarılması; açık edilmesi, kısmen anlatana haz verirken, dinleyenin de masum bir öğrenme yahut başka ikili yaşamların özel hazlarına, kendilerinden daha fazla ilgi duymalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. elbette ki, insan fıtratının yaşamın gizli yanlarına ilgi duymaması beklenemez.
ancak merak, demokrasinin tehlikeli silahı olan özgürlük gibi; belirli sınırlara sahip olması gereken bir haktır, gereçtir. sınırları aşılan her şeyde olduğu üzere; başkalarının özel yaşamlarının abartılmasına, yaşamdaki haz eşitliğine, kişisel duygu ve sevgi duyabilirlik yeteneğinin köreltilmesine, geri plana itilen birçok beceri gibi aşağılanmasına, sağlıklı bireylerin hasar görmesine kadar varan bir sarsıntının izlerini gösterebilir.
"Aydın Otobüsü" adlı şiirimdeki yaşam kesiti, varsayılan yaşam öyküsü; şiiri dinleyen bir dost tarafından, öyle düşündüğüm iddiasıyla, eleştiri okları kişiliğime yöneltilmişti hemen.
bu konuda karşılaştığım bir anekdotu paylaşmalıyım dedim. Şiirin bir kısmını aşağıya ekledim..
nice paylaşıma..
.............................................................
Aydın Otobüsü
--------------------------------------------------
Birileri otobüse bindi Aydın’da,
Sanırım ikisi kızkardeş,
Bildiğimiz yolcu tipi, biletleri okundu,
Valizleri de bagajdan düşmese bari,
Her biri de koltuklara sindi anında,
Beklediğimiz şekilde çekildi kapı,
Otobüs, törenle ayrıldı garajdan.
Çok geçmeden, yola daldım;
Neler oluyor anlamıyorum,
İp gibi uzanan bu yolda..
Biri hemen karım oldu zurnalı bir düğünde,
Olgundu ve mutlu bir hayattı dünyada dileği,
Genç olanı okumaya gelmişti evimize,
'Baldız bu kadar olur! ' derdiniz,
Sere serpe film çevirmeler orta yerde,
Bir görseydiniz; neler oluyordu;
Elim ayağıma dolaşıp her gece,
İşler arapsaçına dönüyordu.
...............
..........
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder