seçki.. kesinlikle kişisel kriterlere bağlı olmak konumunda kalmaya mahkum bir seçim ürünü..
peki, 'kim, daha az subjektiftir? ' sorusu mu bu kez yanıtlanmalı burada.. yani, benzer yetkilerle kayıtlanmış üyelerin sitedaş (belki de rekabet eder konumdaki) varlıklarının, birbirleri için tehlikeli olmaya başladığı bir nokta mı var? onları da bu noktadan korumak için, rekabet kurulu gibi bir yapı zorunlu olur muydu?
gerçekten de, hangi ortamda olursa olsun, eğer seçiciler hariç tutulursa, seçilenler daha objektiftir. kurucu ve editör üyelerin hariç tutulması da, üye dostlara aynı mesafede olması kaydı ile şiirlerin seçiminde daha sanatsal (yani kişisel eğilimlerin işe karışamadığı) bir seçim ortamını hazırlayabilir.
diğer taraftan, sadece objektiflik kuralı çoğu kez seçimin kalitesini artırıcı etkiyi yeterince sağladığından, diğer kültürel birikim farklarının olumsuz etkide bulunmayacağı varsayılabilir. yani, şair yeni yazmaya başlamış olabilir, ama duygu vermektedir. yani, okur yeni başlamıştır ama duygu almaktadır. hülasa, yorum için bir makam sahibi olmaya gerek olmadığı anlamda.
bu nedenlerle, üyelerin genel eğiliminin seçim dışı olan editörlerle aynı çoğunluğu paylaşması haline denk düşen şiirlerin, seçki konusu olması gerekir. bu da, benzer düzeylerle davet edilmiş üyeler arasında aşırı farklı düşüncelerin olmyacağı, kurucunun saygınlığına ve üyelerin de nezaketine dayalı bir işbirliği/dayanışmanın sağlandığı yine özgür bir paylaşım ortamı verebilir bize.
bu konudaki tüm fikirlerin yazılması ve tartışılması dileği ile..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder