12.12.2011

Şairlerin Bencilliği

Şiir yazarlarının kendi şiirlerini birinci derecede düşünmesi, yaygın bir kavrama göre 'insan fıtratı' olarak açıklanabilir.

İnsanın, kendi ürünlerinin öncelikli görülmesini istemesi, egonun asla terketmediği bir sonucu olarak görülür. İnsanın toplumda daima öne çıkmayı arzu etmesi, önemsenmek istemesi ile eşdeğerdir belki..

Diğer taraftan bu hırs, aynen seçimle işbaşına gelen ve yine seçimle gidecek olan yöneticilerin iş yapma kapasitesini artırmasına da benzetilebilir. Tekrar seçilmek için, en iyi ürünleri sergilemek gerekir, başka da bir övünç kaynağı bulmak zor olabilir.

Ancak, şairlikte durum biraz farklı olabilir. Bu hırs, beğenilme duygusunu beraberinde getirmez.. Beğeni, şairden bağımsızdır. Ne kadar şiirini öne çıkarırsa çıkarsın, beğeni bir türlü gerçekleşmez.. Sadece, arkadaşım listesindeki mecburi yorumların sayısal düzeyi hariç..

Keşke, şair öncelikli olmasını istediği şiirini sunduğunda, okurların görüşünü dinlese idi; geri-bildirim çoğu kez, bir manzume yazarının mevcut düzeyini değiştirmeyi sağlayabilen yegane bilgi olabilir. Yani, bencil olmamanın bir sonucu, sanatını geliştirmek olmaktadır.

Kısacası, bencil davranan bir yazarın, hem kendi gelişimine darbe vurması beklenir, hem de tüm açılardan dostluklarını seçkin bir düzeye çıkarmayı kendi kendine önlediği görülebilir.

Oysa başkalarının şiirini gözleyen bir yazar; hem alçakgönüllü davranışı ile dostluklarını perçinler, hem de artan kültürü ile birlikte şiirinde ilerleme sağlayabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder