11.06.2011

Şiirin Ölçülü Olup Olmaması Meselesi

Merhaba şiir dostlarım, 


Efendim, şiiriniz yine bol olsun.

Antoloji geçmişime ilişkin görüşlerimin yer aldığı ve bir şiir grubunda yaşadığım gelişme sürecini anlatan satırlar karalamak, yeni arkadaşlar için oldukça yaralı bir girişim olabilirdi…

Neden şairler bencildir diye başlamıştım geçende söze.. Ancak, işin aslı bir antoloji geçmişine sahip olup, bu deneyimi paylaşımcılığa türetmeye dönüşüverdi zaman. Neredeyse ben de sizler gibi eski toprağı oldum grubun ve antolojinin.. Ve neredeyse yorumlarım da birbirinin tıpkısı olmaya başladı-başlayacaktı..

Yeni üyeler kendilerinden kaynaklanan dinamizm ile grubun ana sayfasını canlı tutabiliyor... Onların da paylaşıma teşvik edilmesi gerekli her zaman... Bir başka çözüm de, eskilerin daha çok 'karşılayan' olması yaklaşımı olabilir mi? Aynen 'voleybol' oyununda olduğu gibi, bir 'atan' ve bir 'karşılayan' vardır...  Çünkü karşılayan sayısı daima az olmakta... Şairliğin ruhunda galiba yadsınamaz bir bencillik de var; önce kendi şiirlerimizin okunmasını ve beğenilmesini arzu etmek gibi.. Oysa, aynı işi benzer veya daha üstün kalitede yapan o kadar çok sayıda beyin var ki... 

Başlangıçta, ben de başkalarının şiirini pek okumazdım, hep kendi şiirlerimi yayınlayıp, sayfalarca yorum gelmesini beklerdim.. Sonraları yavaş yavaş anladım ki, neden benim şiirlerimi okusunlar ki? Buna zorlayıcı herhangi bir nedeni yaratmış mıydım? Hayır; birçoğuna göre sıradan şiirler yazmakta idim, benim sayfama yönlenmelerine gerekçe olacak hiçbir iz yoktu ortada... Böylece, kendi sıradanlığımın farkında olmadan, kendi kendime beğendiğim şiirleri mükerrer yayına koymaktan ibaret bir antolojist olmuşum...
şiirin ölçülü olup olmaması meselesi.

Yaklaşık 250 hazır şiirimi düzenleyip ilk üye olduğum sıralarda ardı arkasına yayına verdiğim anlarda, 'Yeni Şiirler' düğmesine basan taze şiir avcılarının elinde kalanlara ancak yorum alabiliyordum.. Tabii ki, aynı yorumcuya bir kez daha asla rastlamıyordum... 

Hazır şiirlerim bittiği anda, birdenbire sayfam münzevi bir hayata başladı, tıklanma oranı sıfırın altına düştü, sayfam çöle döndü...

Benim sunacaklarım elbette birgün bitecekti; çünkü bitmeyen veya Ferrari araba hızında bir esin teyzem yoktu ki.. Bunlar bitince, antolojinin güncel sayfalarından adım birer birer siliniverdi.. Şimdi, kim benim şiirlerime rast gelecek ve okuyacaktı? Artık, koskoca şiirler ve şairlerin bulunduğu bu kalabalık ortamda tek başıma kalmıştım; manzara-i umumiye ise tam bir çöl harekatı ve çevrede birkaç kaktüs.

Grup üyeliği ve yöneticilik görevi ile birlikte, birçok üyenin şiirini okumakla başlayan macera; başkalarının da şiir yazdığı, bunların da okunmayı beklediği olgusunu anlamakla devam etti. Başkalarının şiiri meselesi, birçok şairin kendi şiir önceliğinden kaynaklanan bir yaklaşımın altında eriyip gitmekteydi. Esasen, çoğu şiir yazarının başkalarının şiirini okumada çekingenlik gösterdiği, bir tür kaygı duyduğu, hatta bazan da küçümsediği görülebilir. Yeni yazarların acemi şiirlerinden herhangi bir kazanç elde edemeyeceklerini düşünebilirler.

En kötüsü de; çoğu şiir yazarının başkalarının şiirini okurken onun tarzını istemeden de olsa kopyalama kaygısı var olabilir. Şiir yazarının başkalarının şiirini okuması, aslında zorunlu bir gelişme aracıdır: 

Şiir okumanın, tarzdan ziyade anlatılan temaya odaklanmak, yeni kültürlerin manzum yazılar içinde barınabileceğinin farkına varıp, bu gözle değerlendirmek mümkündür. Bu halde, başkalarının şiiri aslında bizim, gelişme yolundaki kilometre taşlarından b
irisi olacaktır. 

Başka bir mesele; 
'Ünlü veya kabul görmüş şairlerden başkasının şiiri okunur mu? ' 

Gerçekten de okunur, çünkü; tek bir ozanın şiirleri sadece onun yaşam boyu edindiği kültürle sınırlı kalır.. Çok yönlü kültür, uluslararası dahil birçok yazarın okunması ile olasıdır. 

Ozanlar, başkalarının şiirini okuyarak elde edilen kazanımların farkına varmalıdır aslında. Çoklu kültüre erişme yolu gibi görülmelidir. 

gerçekten de sanat dünyasına adım atış, belli bir süreci kapsayan, iniş çıkışlarla dolu olan, iletişimin de tüm yol kazalarını, yani insanî hataların genelini barındıran kilometre taşlarıyla donanmış durumdadır. birgün eleştirilere kızarsınız, başka günse duyduğunuz 'farklı bir şiir' yorumuna sevinirsiniz; o gün, dünya sizin olur! 

ancak gelişim, hiç durmaz; birgün kim bilir hangi yolların müdavimi, kim bilir kimlerin yanında tartışıldığı şiirler yaratabilirsiniz. işin başında olup, bunların farkında olmayanlara da, elinizden geldiğince yardım etmek dilersiniz; çünkü siz, bunun için varsınızdır artık; bu nedenle elinizde kalem; geceleri, sabaha bağlamaktasınızdır... en azından süreçleri paylaşmanın, birikimi artıracağı, daha iyilerinin de duyulabileceği bir platform, bir portal yaratmak adına, haydin diyelim efendim! Şair ve şiir üzerine fikirler geliştiren forum mesajlarına katılmanızı umuyorum.. 

Saygılarımla...